Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Baskın - Berkay Artık

     Kum, odun kömürü, barut. Bilincinin ayıklayabildiği bilgi parçaları bunlardı, bacağından beline doğru sinsice yaklaşan sancı sonradan geldi. En sonunda da gözlerini açabildi. Önceki gün yattığı yataktan kıpırdamamıştı. Gözleriyle çevreyi taradı, karakol yatakhanesi harap olmuş, duvarlardan biri tamamen çökmüştü. Elleriyle döşekten destek alıp doğrulmaya çalıştı, bacağına saplanan sancı yüzünden bağırmak istedi ama dudağını ısırmakla yetindi. Kırılan kirişin büyücek bir parçası bacağını ve onu hapsetmişti, inadından vazgeçip kendini tekrar döşeğe bıraktı.       Olanlar hakkında teori üretmeye başladı. Yapabileceği tek şey, belki de son şey buydu. Olan bitenin tahlilini yapmadan, etrafta kimin ya da neyin olduğunu bilmeden feryad etmesi göz göre göre canını tehlikeye atmak olurdu. Aklından geçen ilk ihtimal cephaneliğin infilak ettiğiydi, fakat bu denli bir yıkıma sebep olabilecek mühimmat cephanelikte değil, Ahras Teşkilatı’nın gömülü “mühimmathanelerinde” saklanıyordu ve yakınlard